2010 yılında üniversite öğrencisiyken yarı-zamanlı olarak çalışmaya başladığımız Şişli’de kurulan Türkiye’nin ilk “%100 Ekolojik Pazar”ı ile organik ürünler ve üreticiler ile tanışma fırsatımız oldu. Bundan sonra cumartesi günlerimizi “Feriköy %100 Ekolojik Pazarı”nda, pazar günlerimizi ise “Kartal %100 Ekolojik Pazarı”nda değerlendirecektik. Zaman içerisinde tanışıklılığımız artıkça yurtdışında büyümüş olmanın da getirdiği gıda konusundaki hassasiyetimiz dolayısıyla tükettiğimiz “köy ürünü”, “doğal ürün” veya “temiz içerikli ürün”ün tam olarak ihtiyacımızı karşılamadığını fark edip güvenilir gıdaya erişim hakkında farkındalığımız arttı. Önceleri ambalajlı ürünlere karşı “içeriğinde ne kadar çok girdi varsa, o kadar zararlıdır” ilkesiyle hareket edip ezbere dayalı kontrol mekanizması geliştirmişken artık organik ambleminin olup olmadığını da kontrol etmeye başladık.

Organik pazarların sınırlı sayıda fakat talebin oldukça fazla olduğu bir dönemde yararlanıcılardan gelen sorular sayesinde biz de kendimizi geliştirme fırsatı bulup sürekli yeni bir şeyler öğreniyorduk. Öğrendikçe farkındalığımız artıyor, farkındalığımız arttıkça hayatımızda değişiklikler gerçekleşiyordu. Tüm bu değişimler yaşanırken zaman geçti ve “Marmara Üniversitesi Teknik Eğitim Fakültesi”nden mezun olduk(2013). Artık bir tercih yapmamız gerekiyordu ve biz firmamızı kurup bu alanda yer almaya karar verdik.

Zaman içerisinde bizim farkındalığımızın arttığı gibi kamu yöneticilerinin de farkındalığı artıyordu. Artık bir ilde/ilçede organik pazar bulunması o bölgenin değerini/tercih edilme oranını arttırıyordu. Artan bu talebe karşılık üreticiler kapasitelerini geliştiriyor ve yeni üreticiler dahil oluyordu. Fakat ürünlerin yararlanıcılara ulaştırılması konusunda yeterince aktör olmadığı için haftada 5 gün, 1 günde çift pazara katıldığımız dönemler geçirdik. Zaman içerisinde sektördeki aktörlerin sayısı artmış ve ürünlerin ulaştırılmasında online satış ve eve teslim gibi alternatif yöntemler geliştirilmişti. Fakat ilk günden beri (elzem durumlar dışında) bu alternatif yöntemleri kullanmayı tercih etmedik. Yararlanıcıların pazara gelip üreticiler ile tanışıp onların emeklerini dinleyip bu emeğin kıymetinin bilinmesini önceledik. Bu şekilde organik tüketimin “popüler kültür” değil “öncelikli ihtiyaç” olduğu konusunda kalıcı davranış geliştirebilecektik.

2020 yılında tüm Dünya’yı etkisi altına alan ve “pandemi” olarak nitelendirilen Covid-19 salgını nedeniyle hepimizin hayatında zorunlu değişiklikler gerçekleşti. Bu değişikliklerden salgına karşı en etkili fakat bizim için en ağır olanı “evde kal”dı. Hepimizin iş, okul veya sosyal hayat nedeniyle dışarıda olmamız gereken durumlardan feragat etmemiz gerekiyordu. Fakat bu feragat bazı gereksinimleri doğurdu. 2010 yılından bugüne, birebir iletişim halinde olduğumuz özelde de soru sorup cevap aldığımız birlikte fikir alışverişi yaptığımız, bir şekilde bizim de katkımız (illa ki olmuştur) ile organik tüketimi “öncelikli ihtiyaç” olarak benimsemiş kişilere karşı sorumluluğumuz vardı. İlk etapta kısıtlamaya tabii olan yaş grubundan yılların tanışıklığına dayanarak “siz bize getirir misiniz?” şeklinde oluşan talep sonrasında aynı bölgedeki tanıdıklarımıza alternatif olarak sunmamız ile “eve teslim” süreci başlamış oldu. Ürünler ve bu alternatif yöntemden memnun kalınıp, organik gıdanın önemi bir kez daha fark edilince ahbap sohbetlerinde adımız geçmeye başlayıp talep iyice arttı. Bu durumun karşılanabilir ve aynı standartta devam edebilmesi için belirlemiş olduğumuz teslimat bölgesi* dışına çıkmama kararı aldık. Diğer bölgelerden gelen talepler için durumu izah edip arkadaşlarımızın bilgilerini ileterek yardımcı olmaya çalıştık.

“Eve teslim” sürecini oturtup yeni düzene alışmıştık ki bu kez pandemi dolayısıyla okulların açılamaması nedeniyle tanıdıklarımız İstanbul’a dönmedi. Taze meyve-sebze ihtiyaçlarını bulundukları bölgedeki üreticilerden doğal olarak temin edebiliyorken paketli ürünler için fikir alışverişinde bulunup bizim ulaştırmamız sonucuna vardık. Düzenli olarak aylık ihtiyaçlarını kargo ile gönderiyorken yine ahbap sohbetleri vasıtasıyla bir talep oluştu. Bir kez daha kendimizi yenileyerek bu kez ürünleri inceleyip sipariş oluşturabileceğiniz web sitesini kurduk.

Sitedeki tüm ürünler erişilebilir ve düzenli stok kontrolleri yapılıyor. Pandemi nedeniyle yaşadığımız koşuşturmacadan dolayı belirlediğimiz bölgeye* teslimatlarımızı Perşembe günleri, site üzerinden oluşturulan siparişlerin gönderimini ise Pazartesi günleri gerçekleştireceğiz.


*Teslimat bölgemiz; Ispartakule/Avcılar, Bahçeşehir 1. Kısım, Bahçeşehir-Boğazköy, Bahçeşehir-Esenkent